Ebru Sanatı’nda Hikmet Barutçugil Esintisi

05:56



Aşk ve sır dolu bir sanat olan Ebru,kökleri  yüzlerce yıl eskilere giden bir Türk sanatı olarak Orta Asya’da doğduğu tahmin edilmektedir.Bilinen il adı Çağatayca “Ebre” olan bu sanat İpek Yolu ile İran’a geldi.Ebri (bulutumsu gibi) ya da Abru (su yüzü) adını aldı.Anadolu’da ebru olarak anılan sanat,tarihimiz ile Avrupa’ya gitti.Yüzlerce yıl bu isimle anıldı.
Yazıma ilk kısa bir tanımla başlamak istedim…Bu güzel sanatı en güzel şekliyle önümüze çıkaran Hikmet Barutçugil 1988’de Dünya literatüründe;Barut Ebrusu olarak bilinen yeni bir ebru türünü bulan ilk kişi olarak geçti.Çok sevdiğim ve değer verdiğim Sayın Prof.Şerife Atlıhan hocam sayesinde tanışma fırsatım oldu..Kendisi çok mütevazi,nazik gerçekten çok iyi bir beyefendi.
Açıkcası Ebru dendiğinde hepimizin aklına ilk gelen motif lale motifidir.Ebru demek lale demektir anlayışı vardır birçoğumuzda..Fakat Hikmet Bey’ın 40.yıl adlı sergisinde çok farklı deneyimleri görme fırsatı buldum…Özellikle Kur’an ayetlerini Orhun Alfabeleryle yazması,akvaryum  ve çöl resim tasvirleri inanılmaz güzeldi..İlk defa böyle bir Ebru Sanatı’yla karşı karşıya geldim..Resim gibiydi.Çerçeveleri  dahil el emeği ile yapılmıştı.Renk kullanımları,kompozisyon biçimi,eserlerin sergilenişi..Herşey dörtdörtlüktü..
Kendisine bu kadar güzel eserlerin nasıl ortaya çıktığını sorduğumda verdiği tek cevap “İnanmak ve çalışmak” dedi.Gerçekten ektiği fidanın meyvelerini gördük.
40.yıl sanat hayatı dolayısıyla yapılan sergiye birçok sanatçı katıldı.Fazlasıyla kalabalıktı.Biraz zor resim çekebildim maalesef…
Ama şunu söylemeliyim ki benden size tavsiye eğer Ebru Sanatı ile uğraşıyosanız,ilginiz var ise kesinlikle Hikmet Barutçugil’i takip edin…

Nilgün Odabaşı
Marmara Güzel Sanatlar Fakültesi













You Might Also Like

0 yorum

Popular Posts

Subscribe